Yeraltından Notlar, Dostoyevski’nin 1864’te yayımladığı bir romanı ve bu romanı da 43 yaşında yazdı, yani aynı kitaptaki karakterin 40’lı yaşlarda olması gibi… Aslında bu romanını 1864 yılında Vremya dergisinde yayımlamaya başladı. Vremya dergisi ise, Fyodor’un kardeşi Mikhail birlikte çıkardığı aylık dergidir ve bu dergide Mikhail resmi editördür. Fyodor ise hükümlü olması sebebiyle derginin editör yüzü olmamıştır. Dostoyevski, 1849 yılında devlet aleyhine komploya karıştığı iddiasıyla hapse mahkûm edilmişti ve on ay hapis yattı. Sonrasında kurşuna dizileceği sırada Çar tarafından affedildi ve Omsk Cezaevi’ne gideceği, hatta sonrasında Er olarak görev yapacağı bir zamana sürüklendi. Yeraltından Notlar da işte böyle zamanlardan geçen, kardeşiyle 1860’lı yıllarda yazıları yayımlamaya başlamıştı ve ortaya bu klasikleşmiş roman çıkmıştı.
Yeraltından Notlar iki kısımdan oluşur; birinci kısım “Yeraltı” bölümüdür ve on bir kısımdan oluşur. İkinci kısım “Sulusepkene Dair” bölümüdür ve on kısımdan oluşur. Birinci bölümde herhangi bir kişi dahil olmaz, sadece baş karakterle okuyucu vardır. İkinci bölümde ise, başka karakterlerin de dahil olduğu bir bölümdür. Birinci bölümde baş karakter kendi kişiliği hakkında ve insanlara dair düşünceleri hakkında fikirler verir; ikinci bölümde ise baş karakter, kişiliğini başka karakterler üzerinden yansıtmaya başlar. Baş karakter baştan sona okuyucuyla konuşurmuş gibi bir üslubu vardır ve bu üslubu ikinci bir kişi dahil olsa bile sürdürür. Kitabı etkileyici yapan kısım da bu aslında, karaktere karşı bağ kurdurma özelliği var.
“Yeraltı” bölümünde vurgulanan intikam almaya, tembelliğe, iradeye, iyiliğe ve bilhassa kötülüğe vurgu yapar. “Sulusepkene Dair” bölümünde ise aslında bu kavramları baş karakter haricinde karakterlere birlikte senaryolaştırma başlanır. İntikam senaryosunda karşımıza Zverkov karakteri çıkar. Zverkov, baş karakterin okul arkadaşıdır ve o zamanlardan bu yana kendisinden nefret etmektedir. Zverkov taşra iline gidecektir ve bunun üzerine Zverkov’a arkadaşları yemek düzenleyecektir. Yemeğe baş karakter de dahil olur. Zverkov’a veda yemeğine Simonov ve Trudolyubov aracılığıyla kendisini de dahil eder. Zverkov haricinde Simonov ve Trudolyubov ile de arası iyi değildir baş karakterin, özellikle de Trudolyubov’la arası iyi değildir. Genel olarak maksadı Zverkov’a karşı tavrını ortaya koyarak intikam almaktır.
Zverkov olayından sonra Liza olayı devreye girer, Liza 20’li yaşlarında olan genç bir hayat kadınıdır. Zverkov’un intikamından yola çıkıp Liza ile de intikam almaya çalışır ama bu kez intikam alacağı sadece Liza değildir, aynı zamanda kendisidir. Liza hiç tanımadığı birisidir ama yaptığı meslekten dolayı neden bunu yapıp yapmadığı konusunda sorgulayıp bir anda didaktik moda geçmeyi kendine görev sayan da bir karakterdir baş karakter. Baş karakter bu görevi başarıyla yerine getirse bile kendisini küçük gördüğü için ve fakirliğinden utandığı için, iyilik ve kötülük arasında sıkışan bir karakter olarak öne çıkıyor. Bir de hizmetkarı vardır Apollon, ondan ayrı utanır…
Baş karakter hakkında genel olarak şunları söyleyebiliriz: İyilikle kötülük arasında sıkışmış bir karakterdir, Memur olan ama bir taraftan da tembelliğe yatkın olan, içindekileri biriktiren ama çoğu zaman dışa vururken dengesiz bir profil çizen, kendi fakirliğinden utanan, sıkılan ve intikam duygusuyla yanıp tutuşan ama bunu bile başaramayacak kadar da tembel olan… Baş karakter aslında bizi anlatıyor, insanın kendi içerisinde yaşadığı ve kendisine ters düştüğü anları yansıtıyor. İnsanın iç dünyasını anlatıyor, hezeyanlarını anlatıyor. Kısaası insanı anlattığı için bu kadar iyi, bu kadar çok güncelliğini koruyor ve günümüzde de okunmaya devam ediyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında yazılan kitap, 21. yüzyıl için de insanı anlamak için bir klavuz niteliği taşıyor.
“… basmakalıp laflarla böyle laf edenlerden ve fazla çıtkırıldımlardan nefret ederim… Bu birinci madde, ikincisine gelince…
…
– İkinci madde, sefahatten ve sefihlerden nefret ederim. Hele sefihlerden büsbütün! Üçüncü olarak, gerçeği, samimiliği ve dürüstliği severim.”
(Dostoyevski, Yeraltından Notlar, Türkiye İş Bankası Yayınları, s.84.)