Martin McDonagh, 2017 yılında Three Billboards Outside Ebbing, Missouri filmiyle damgasını vurmayı başarmıştı. Bu kez 2022 yılında vizyona giren The Banshees of Inisherin filmiyle beş yıl sonra geri dönüyor ve bu kez alışıldığı tarzına çıkıp çok daha farklı bir işe imza atıyor. Bu film, aynı zamanda Martin McDonagh, Colin Farrell ve Brendan Gleeson üçlüsü de In Bruges filminden sonra yıllar sonra bir araya da geldiği bir film.
Konusu:
Filmin geçtiği yıl, İrlanda’nın iç savaşının olduğu 1923 yılı. Irisherin isimli küçük bir kasabada yaşayan Pádraic Súilleabháin ile Colm Doherty’nin hikayesini anlatıyor film. Padric, kız kardeşi Siobhán ve eşeği birlikte yaşamaktadır. Colm ise yalnızlığıyla baş başa ve bir de köpeğiyle birlikte yaşamaktadır. İki yakın arkadaşın arası bir gün açılır. Sebebini ise Colm, Padraic’İn sıkıcı olmasına bağlar. Padraic ise inatla Colm’un yakasına yapışır ve arkadaşlığının sürmesini ister ama Padraic buna yanaşmaz. Zaman içerisinde aralarındaki soğukluk, Colm’un parmaklarını kesmekle tehdit edeceği yapıya bürünür.
Film Üzerine:
İki karakterin arasında aslında uçurum var. Aslında birbiriyle uyumlu olmayan iki arkadaştan birisinin uyumsuzluğu fark edip kendisini geriye atmasıyla başlıyor her şey. Colm sanat aşkıyla yanıp tutuşan bir karakter, bu yolda da dünyaya bir iz bırakmaya çalışıyor. Tek istediği, adının yıllar sonra bile hatırlanması. Bu yolda kemanla besteler yapmaya çalışıyor ama Padraic’in sanata ve iz bırakma konusunda pek de düşüncesi yok. Padraic ise, günü birlik yaşamaya çalışan ve şu anın içinde kaybolup giden, hatırlanıp hatırlanmayacağı düşüncesi aklına gelmeyen, anın değerini bilmeye çalışan, yalnızlıktan da korkan bir karakter. İki karakter arasında derin bir uçurum var; bir taraf yalnızlığı sevip dünyaya karşı bir şey bırakmak istiyor, hatta Padraic’i bu konuda engel olarak görüyor ve bir tarafta yalnızlıktan korkuyor, çevresindekilere sımsıkı sarılmaya çalışıyor.
Colm aslında binevi cehalete karşı savaş açıyor. Sakin bir kişiliğiyle yalnız kalmaya, yeni eserler çıkarmaya çalışıyor ama yalnız kalmaya çalıştıkça yalnız kalmaya korkan Padraic tarafından arkadaşlığı sürdürülmeye çalışılıyor. Colm aslında ince ruhlu, merhametli, hatta karşıdaki kişiyi incitmek yerine kendisini incitme yoluna giden bir karakter. Padraic’in ise hiçbir tutunacak dalı yok, herhangi bir amacı yok ve “dostum” dediğine tutunmaya çalışan bir karakter. Tutunacak dalı gittiğinde de kin güdecek, kini giderek büyüyecek ve yakın arkadaşını kül edecek bir karakter. Aslında iki karakter üzerinden aynı zamanda merhamet, vicdan gibi karakterleri de sorguluyor. İki karakter şaşırtmaya başlıyor, şaşırtma kırılma anları geldikçe artıyor.
İki karakterin yanı sıra, Padraic’in kitaplara aşık kız kardeşi Siobhán, “köyün delisi” diyebileceğimiz ama Padraic’ten daha temiz kalpli olan Dominic ve onun adaletini öznel biçimde sağlamaya çalışan polis babası, her şeyde yargılı olan ve dedikoduya meyil eden papaz, Orta Çağ kafasında bir karakter olan cadı… Sadece Colm ile Padraic değil, aynı zamanda yan karakterleriyle de rengarenk bir film. Dedikoduya meyilli, yalnızlıktan korkan ve dedikodudan uzak kalamayan kasaba halkı da bu “rengarenk bir film” kısmına dahil, hatta özellikle bar sahneleri de ayrı bir renk.
Film Hakkında:
1923’te, İrlanda iç savaşı zamanında geçen ama İrlanda’nın küçük bir kasabasında geçtiği için dışarıdaki dünyaya izole; yalnızlıktan korkan, dedikodu duymak isteyen, çok büyük eğlencesi olmayan ve en büyük eğlencesinin bar olduğu bir ortamda geçiyor film. Bu ortamda görülmesi gereken bir ada manzarası var, görülmesi gereken bir sinematografisi var, Colin Farrell ile Brendan Gleeson’ın başarılı oyunculuğu var, iyi de bir kurgusu var. Filmin çekim yerlerini de ayrıca belirtmek gerek: Inishmore ve Achill Island.
İzlemeye değer bir film olduğunu düşünüyorum. Dramatik ögelerin ağır bastığı için bir diğer tür olan “komedi” türü havada kalıyor elbette ama amaç komedi yönüyle öne çıkmak değil elbette. Martin McDonagh’ın bu filminde yaptığı en farklı şey, tam bir sanat filmi havasında ağır bir şekilde ilerleyen ama aynı zamanda keyif veren bir film yapması. Çok büyük aksiyon yok, daha çok karakter gelişimi üzerine ve oyunculuk performanslarının öne çıktığı bir film.