Leyla ile Mecnun ve İzleyici Kitlesi

Leyla ile Mecnun, 2011 yılında yayın hayatına başlamış ve 2013 yılında yayından kaldırılasıya kadar ciddi bir sosyal medya kitlesi elde etmştir. Üç sezon boyunca yayın hayatına devam eden dizi, bittikten sonra da ciddi bir şekilde izleyici kitlesini genişletmeye devam etmiştir. Peki Leyla ile Mecnun, neden bu kadar çok sevildi ve neden her geçen gün kitlesini artırıp sevilmeye devam ediyor?

Leyla ile Mecnun ilk sezonuyla, ilk bölümüyle 9 Şubat 2011 yılında yayın hayatına başlamıştır. Leyla, Mecnun ve Arda karakterinin çapraz aşkı üzerinde dönen dizi; İsmail, Yavuz, İskender ve Erdal karakterlerinin her geçen bölüm değerinin artmasıyla dizinin de samimiyeti arttı. Dizi saf bir aşkın yanında, aile ve arkadaşlık gibi bağları da sürrealist bir bakış açısıyla sunmaya başladı. Ayrıca daha birçok karakter olaylara dahil olup, diziye renk kattı. Daha ilk sezonda absürd olaylar artmaya başlamış ve göndermelerin olduğu bir dizi olmuştur. Leyla ile Mecnun, aynı zamanda Behzat Ç. ile ortak bir bölüm çekmiş ve realist ile sürrrealist iki dizinin çarpışması izleyiciye sunulmuştur.

İkinci sezonda ise, çapraz aşk bütün hızıyla sürerken, özellikle de yaşanan kavga olayından sonra Şirin ile Sedef karakterlerinin dahil olmasıyla konuda değişim başlamıştır. İlk 29 bölümden sonra dizinin absürd seviyesi fazlasıyla artmıştır. Üçüncü sezonda ise, yine bir değişime gitmiştir dizi ve bu kez birinci sezondaki gibi iki erkeğin bir kadına sevdası anlatılmıştır. Üçüncü sezondan sonra da devam edecek olan dizi, dördüncü sezon bölümlerinin çekildiği sırada yayından kaldırılmış ve aylar sonra dördüncü sezona giriş bölümü yayınlanmıştır.

Her Sezonda Yeni Bir Başlangıç

Leyla ile Mecnun, her üç sezonda da yepyeni bir hikayeyle karşımıza çıktı. Birinci sezon bitti, ikinci sezon biraz yayınlandıktan kısa bir süre sonra mecburi bir değişikliğe gidildi, Leyla’nın 29 bölüm boyunca damgasını vuran aşkı, yerini bambaşka konulara bıraktı. 29 bölümden sonra Mecnun’un iki kişinin arasında kalmasını, sonrasında da 29 bölümlük eski konsepte geri dönüş söz konusu oldu. Dizi bu başlangıçlarda noktayı komedinin yanı sıra, dram sosu ekleyerek etkileyici bir şekilde bitirdi. Komedinin yanı sıra, dramı da iyi bir şekilde kurguluyordu.

Her Bir Karakterin Farklı Özelliği

Hiçbir şeyde dikiş tutturamayan Mecnun, işsiz olan ama o gemiyi beklemekten hiç taviz vermeyen İsmail, kapıları açabildiği kadar insanların gönüllerini de açan Yavuz, mahallenin abisinden çok babası olan İskender, mahallenin kalbinin sökülmemesi için süper marketler karşısında dik bir duruş sergileyen ve aynı zamanda insanların paragözlüğünü de hareketleriyle yüzüne vuran Erdal ve bu beş karakter haricinde de farklılığını konuşturuyor Leyla ile Mecnun. Renkli bir karakter yelpazesi var.

Kendini Sansürleyen Dizi

Neredeyse hiçbir küfür duyamazsınız, bu dizinin kimyasında küfüre yer yok. Küfür yerine kendi kendini sansürlemeyi tercih eden dizi, farklı bir dil oluşturdu. Küfür yerine “tuvalet terliği, duş perdesi, damacana, pipet, delik çorap” gibi farklı küfür diliyle dikkat çekti. Hatta politik gönderme de yaparak Fransa Cumhurbaşkanı ismi “Sarkozy” küfür olarak da kullanıldı. Sansür sadece küfürle sınırlı kalmadı, aynı zamanda içilen şeylere de geçti. Sigara yerine sakız, rakı yerine incir, bira yerine meyve suyu, şarap yerine üzüm, votka yerine de mısır kullanıldı. Alışılmışın dışına çıkarak dikkat çekti.

Göndermelerle Dolu Bir Dizi

Dizi gerek gelişen sahneleriyle, gerekse de İsmail Abi’nin genleri üzerinden tarihi şahsiyetlere, diziler ve filmlere, daha birçok şeye gönderme yapıldı. Paralel evren konusu işlendi, tarihler arası yolculuk yapıldı, beden değiştirme konusu işlendi ve bütün bunlarla dizi daha da dikkat çekici hale geldi. Hatta Dostoyevski karakteriyle kendi kendine gönderme bile yaptı dizi. Dizinin absürd anlamda etkisini artırmasında göndermelerin payı büyük.

Finalden Sonra Dizi

Düşük reytingler alsa da, kendine has özellikleriyle sosyal medyada kitle edinen dizi, final yaptıktan sonra da kitlesini büyütmeye devam etti. Dizinin ekibi genel olarak birbirinden kopmadı. Aynı ekip finalden sonra “Ben de Özledim” dizisinde buluştu ve dizideki bazı isimler aynı yapımlarda buluşmaya devam etti. Dizinin senaristi Burak Aksak, gelen yoğun ilgi üzerine 2018 yılında dizinin farklı bir konusunu içeren kitabını çıkardığı, kitap da yoğun ilgi gördü. Bu gibi ilgiler sonucu dizi, 2021’nin yaz ayında dördüncü sezonunu çekti, dijital platformda yeniden izleyicisiyle buluştu. Aynı zamanda Leyla ile Mecnun, IMDb’de aldığı yüksek puanla, en yüksek puan alan diziler arasında yer alıyor.

Daha Fazla İçerik
Türkçeleşemeyen Türkçe